Hadi; Kendi Samanlığına
Kendi İğnenle (!/?)
Kendi İğnenle (!/?)
Çaresiz bir kavgadır insanın ki;
her kültürde, coğrafyada, inançta ve akılda farklı sonuçlara; cevaplara ulaşır.
Paylaşılan her şey aynıdır. Modern dünyanın enstrümanı değildir sermayenin
küreselleşmesi. Bu ticaretin ilk başladığı kolonilerden daha evveli, ilk değer
kavramına gider. Üretim ve tüketim arasında kurulan değer zinciri hızla gelişen
endüstriyel-teknolojik gelişmişlik düzeyinden en ilkel ilk insan alış-verişine
kadar gider. Tarihi biriktiren insanlık, onun biçimleri, ortaklıkları… Peki ya
“samanlıkta iğne aramak” ile meşgul olan dünya toplumları “ipe sapa gelmez”
mevzularda niye kılıç çekiyor (!/?)
Muhafaza edilmek istenen şey
nedir(!/?)
Her coğrafyanın-kültürün ürettiği
özlü sözlerin durumu tespit ederken güçlü ironi veya didaktik biçimindeki ifade
birikimi nasıl saklanır(!/?) Kültürel dönüşümler sürmekte iken öte yandan
yanılmayı payı neredeyse olmayan keskin ifadelerin biçimsel karşılığı ne
olabilirdi. Bu sorunun cevabı değil aslında ulaşılan sonuç. Eser üretiminde
çimlerin gelişerek aldıkları boy, bir çiftçinin onları kurutup, saman
balyalarına çevirmesinin belgeselini izlemeye gerek yok; biliyoruz. Fakat insan
hafızasındaki görüntülerin yanında videodaki hızlı geçişlerin soyut hallerini
gözlemlemek suretiyle elde edilen ekran görüntülerinin ambalajlara uygulanması
ilk aşamadır. Burada oluşturulan ambalajlar iğneleri muhafaza edecektir. Şeffaf
ambalajlar sonuca adil yaklaşan evrensel aklı ifade edecektir. Şeffaf
olmayanlar da içlerini asla kavrayamayacağımız büyük kavgaların sahibi olan
kültürleri ifade edecektir.
Tarihsel birikimlerin bir bölümü
tüketime dönük üretimdir. Bunu kabul ederken kültürel üretimin sözlü-yazılı
birikimini inkar etmek mümkün değildir. “Hadi; Kendi samanlığına, Kendi
iğnenle(!/?)” diyerek yapılan açık davet, kavgaları sürdüren kültürlerin içe
dönük halden, evrensele geçme noktasında bir tür ironik öz-eleştiri önerisidir.
Haydar AKDAĞ/2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder